25 Mart 2010 Perşembe

7pf2p, Ankara Dib Sahne (13 Mart 2010)

Yazıyı, otelimizin yangın çıkışıyla açmak istiyoruz...

Zannetmeyin ki boşluyoruz burayı. Bir önceki Bronx konserini yeni prenses Ceren Hanım yazacaktı, ancak teknik aksaklıklar nedeniyle yazısını yayınlayamadı. Biz de yayınlanamayan yazının üzerinden atlayarak Ankara'ya gittik, geldik.

Deplasman konserlerimiz biraz lanetli oluyor bizim, henüz ne Ankara'da, ne de İzmir'de iki prenses olarak sahneye çıkmışlığımız yok, Ankara'nın bir kere saksafon solosu duymuşluğu var bir tek. Bu konserde lanetin bozulmasını ümit ediyorduk, ama hem prenses, hem Emir bronşit olunca yine boynumuz bükük kaldık.

Erhan Bey, şark köşesi buldu mu oturan bir insandır...

Hem gelirken hem giderken kuzu kuzu etler ve kaymaklı tahinli kabak tatlıları yemek için yolumuzu biraz uzattık, ama değdi. Yolculuk esnasındaki seviyesizlikler rutin zaten, değinmiyorum bile, düşünün artık. Ama dönüşte, sevgili gitaristimiz Taha'nın öğle vakti kurduğu cümle sanırım bütün yolculuğu özetledi: "Aaa aya bakın... Aaaa, güneşmiş o ya..."


Ve konser, tabii ki çok keyifliydi. Sahnede olmak, Pink Floyd çalmak zaten keyifli, karşınızda sizinle beraber söyleyen bir kalabalık olduğu zaman daha da güzelleşiyor her şey. Daha önce Taha da söylemişti, ben de bizzat yaşamış bir insan olarak söyleyebilirim ki, Ankara sahnesi hastalık falan dinlemiyor, bir saat önce ayakta duramayacak haldeyken, konser başlayınca sahnede kendinizi hoplayıp zıplarken buluyorsunuz. Öyle bir enerji birikiyor ki, konser sonrasında Purple Rain söylemeye bile kalıyor.

Topyekün Ankara'ya bu konser için teşekkür ederken, duyurmayı bir borç biliriz ki: 1 Nisan'da resmen Babylon'dayız. Geliniz, geldiriniz:)

24 Ocak 2010 Pazar

Babylon sonrası, Bronx Pi öncesi...

Cem Beyler daha önce burayı biraz boşladığımızdan, hele bir de twitter devreye girince adeta unuttuğumuzdan bahsetmişler. Yalandır efendim, twitter ile alakası yoktur, düpedüz üşenmekteyizdir. Prova sayılarımızın ve dolayısıyla bir araya gelişlerimizin sayıca azlığı da buna temel oluşturuyor olabilir, ancak, evet, asıl neden üşengeçlik.


Babylon'da kendi açımızdan oldukça keyifli bir konser verdik yine. Diğer konserlerimize göre nispeten daha kısıtlı bir vaktimiz vardı, bu da playlist oluşturmayı oldukça zor bir hale getirmişti, yine de çalamadığımız şarkıların acısını sanırım partide grup halinde zıplayarak çıkarmış olmalıyız. Güzel konser, eğlenceli parti, oho, 7pf2p daha ne istesin...


Şunu istesin; üyeleri mutlu olsun, aralarına yeni Pink Floydlar karışsın. Çağrı Beyazyürek bir bebek beklentisiyle aramızdan ayrıldı, biz ise arkadaşımız aramızdan ayrılıyor diye üzülsek mi, yoksa 7 amcalar ve 1teyze olduk diye sevinsek mi bilemedik:) Güzel doğsun, sağlıklı sağlıklı büyüsün, hep mutlu olsun!

Bu acı-tatlı haber sonrasında şunu da istesin; grubun kişi sayısı azalmasın hep artsın. Büyük prenses-küçük prensesten sonra, şimdi bir de yeni prensesimiz var; Ceren Deral. Hoşgelişler ola!

Konsere 4 gün kaldı, Bronx Pi'de görüşmek üzere!!